21 Aralık 2011 Çarşamba

peki ya teyzelerinin gözünden poyraz' ın doğumu???

poyraz' ın bir sürüüüüü teyzesi var, kan bağı yok aramızda ama kan bağından öte bir arkadaşlık bağı var... dolayısı ile dünyanın şanslı çocuklarından, onlarla olduğu her vakit çok eğleniyor ve şımartılıyor çünkü... zaten tamamen spontan bir şekilde teyzelerinden biri doğumuna da şahit oldu, hem de ameliyathaneyi inleten çığlıklar atarak :)))) kendisinin konuya dair yazısını bekliyor ve ödevini ilk teslim eden feyza teyzesinin poyraz' a bir yaş hediyesi yazısını aynen aktarıyorum buraya;

ben gözyaşları içinde okudum, Poyraz senin de gözlerin dolacak mı büyüyüp okuduğunda bunları???



sevgili vaftiz oğlum :)
Herşey birgün çok sıkıcı bir toplantının ortasında kapının çalması ile başladı...
kapı çaldı ve içeri sarı saçlı mavi gözlü balık etli güzel bir kız girdi... gözlerime inanamamıştım, çünkü gelen orta okul arkadaşım Berfin'di. Ayağı kalktım senin ne işin var burda diyecektim ki gelen kızın o olmadığını konuşmalardan anladım. Eski bir dostu gördüğünü zannetmenin heyecanı sanmıştım içimdeki mutluluğu o an, oysa şimdi anlıyorum Allah bana o hissi; ilerde çok güzel günler geçireceğim asla sahip olamadığım kız kardeşi bulduğumun habercisi olsun diye vermiş...
Evet Poyrazcım annenle tanışmamız böyle oldu... Bizim şirket de işe girdi ve çok güzel günler geçirdik. Güldük ,eğlendik, dertleştik,iki samimi iş arkadaşı olmuştuk. Ama sonra aramıza ayrılık girdi ve annen işten ayrıldı. İşte herşey aslında ondan sonra başladı.En mutlu olduğum kişi gitmişti ve ben ayrılan hiç kimseyi özlemediğim kadar çok özlüyordum onu,neden biliyor musun? İlk kez kendime bu kadar benzeyen birini görmüştüm ve yokluğu beni çok etkilemişti.Özel hayatımızda görüşmeye başladık bir iki üç derken artık birbirinin fikirlerine önem veren ve güzel anlarda yanyana olmak isteyen bir derdi olduğunda çekinmeden arayabileceğimiz bir arkadaşlık oldu bizimkisi... yani kardeş gibi ... kız kardeş gibi ...
Ve annen bize hamile olduğunu söyledi... Çok sevindik tabiki .... ve seni beklemeye başladık...
20.12.2010 sabahı söyle bir mesaj geldi telefonlarımıza ; bugün poyraz bebek geliyor diye ... Akşam olsunda işten çıkalım size gelelim diye bekleyemedik ... size ... artık sende bizimleydin, artık sende hayatımızdaydın...
Annen gördüğüm en tatlı lohusaydı bizi gülerek neşe içinde karşıladı ... sen gözlerini açamayan küçük bir tavşandın, tavşan kulaklı tulum içinde ... hepimiz seni kucağımıza aldık resimler çektik... ama itiraf edeyim o gün seni bu denli seveceğimi biri bana söyleseydi inanmazdım bebeğim...
günler günleri kovaladı ve sen hergün daha güzel bir bebek oldun.her hafta sonu seni görmek için heyecanlandık, seni özledik,seni gördüğümüzde çıldırdık - yada sadece ben biraz fazla çıldırmış olabilirim çünkü en çılgın teyzen benim - hayatımıza neşe ve hareket kattın. seninle ilgili hayaller kurduk, tahminler yaptık.Her an kendimizi senden konuşurken bulmamız bizi hep güldürdü. Artık sen hayatımızın tam ortasındaki "Poryaz çat Poryaz çat çata çata çata çat" tın.
ama itiraf edeyim benimle hep diğer teyzelerinden daha çok eğlendin :) horon ettik,tepindik,bağırdık ... ve hepsinde masmavi gülen o güzel gözlerin vardı ...
poyraz çok şanslı bir bebektin ve dilerim hep böyle şanslı ve güzel bir hayatın olur... annen ve baban seni çok seviyorlar. Bunu anlamak için sadece onların gözlerine bile bakmanın yeterli olacağını eminim hayat sana da öğretecek... Ailen akrabaların ve biz seni seven teyzelerin hep birlikte daha çok yıllar geçireceğiz. senin en önemli anlarında senin ve ailenin yanında olmak içn elimizden geleni yapacağız. Eminim genişleyeceğiz, bizlerinde çocuklarımız olacak ama sen bu grubun hep özeli olacaksın. çünkü sen ilksin ... ilk göz ağrısı ...
poyrazcım ilk doğum gününün heyecanı içinde olduğumuz şu günleri ileride sana anlatıp güleceğiz. Annen ve baban başta olmak üzere hepimiz çok heyecanlıyız. Dilerim ilk doğum günün başta olmak üzere tüm doğum günlerin birbirinden güzel olur . Birgün koca delikanlı olup da bizimle olmak yerine arkadaşlarınla olmak istediğin ama biz yaşlı teyzelerini kırmamak adına sadece bir pasta kesip gittiğin günleride görürüz inşallah. Seni çok ama çok seviyoruz...
galatasaraylı akıncı türklerden
teyzen
Feyza Çelik



şimdiki yazımız, perşembe günlerimin kurtarıcısı, her perşembe bize somon getiren ve pişiren, bir yandan da poyraz' ı oyalayan eskiden etoburken şimdi et yemeyen ve bu sebeple kendisini kınadığımız ama yine de çoook sevdiğimiz esra ateş' ten geliyor;





Sevgili Poyrazimiz.. 

sana 2011 yilindan mektup yazalim.. bu mektuplari sanirim 20yasindan sonra sevmeye baslarsin.. cunku insan 20yasina kadar hep buyumek ister.. sonra da kucuklugunu hatirlamak.. en saf en guzel en mutlu zamanlarini.. biz senin bu zamanlarinin sahitleriyiz.. ve inan cok eglenceli bir hayatin var:) ihtiyaclarin karsilandiktan sonra dunyanin en neseli en canayakin en eglenceli bebegine donusuyorsun.. emzigini takinca bebek, cikarinca adam'sin sanki:) ilk aramiza bir 23nisan gunu katilmissin meger.. gunesli bol kahkahali bir gunde.. sonra annenin yasadigi kimi zaman zor kimi zaman kolay zamanlarin sonunda bir 20aralik gunu dunyaya geldin.. seni ilk gordugumde tombik cok huzurlu uyuyan bir bebektin.. annenin rahatligi ve huzurundan etkilenmistin heralde.. dunyaya cabuk adapte oldun:) sonra gunler gecti.. tek elini arkana ata ata keyifle uyuyarak buyudun.. giderek hareketlendin.. artik konustuklarimizi bile anliyordun sanki.. mutlu oldugun anlarda, birsey ilgini cekmisse ayaklarin feyza teyzenin deyimiyle messi gibi donuyordu.. kocaman mavis gozlerinle etrafina sicaklik yayiyordun.. seni goren herkes kucagina alip sevmek istiyordu.. ve sen de seve seve gidip uyum sagliyordun her ortama..  dedim ya dunyanin en sicak kanli bebegiydin.. en ogrenmeye heveslisi.. cabuk ogreneni.. senin gibi icten kahkaha atan bebek gormedim sanirim..:) bir de hergun bir kahkaha limitin vardi doldurman gereken.. adini eglence tutkunu koyduk o yuzden.. :) cilgin teyzelerinle gezdin tozdun ilk yasinda.. bizden bikana kadar da oyle olucak yakani birakmicaz..:) seni buyuyunce nasil bebek olarak gormeyi birakicaz bilmiyorum.. hayal bile edemediklerini yasamak hayat..  buyuyunce bak bakalim benziyor musun bu haline.. bence degismeyeceksin hic.. hep sicak kanli, gulen yuzlu, zeki, yakisiklimiz olacaksin bizim.. belki daha cok harika ozelliklerin de eklenecek.. bunlar olurken hep seninle annenle ailenle kalmak dilegiyle.. aaa annesinin kuzusunu unuttukk.. kirdigin salca kavanozlarini.. annenin senin yaramazliklarina susup seni hep bagrina basmasini.. annenle sarilip uyumani.. buyuyunce unutulur bunlar hep.. bak buraya hatirla bazi bazi.. 

iyki doGdun! 

Seni coooookkk seviyoruzzz..!

ikinci yardimci teyzen esra:)))  



istemeden kırdığım, canımın taaa içi emel teyzene geldi sıra oğlum... şu yaşamda üzülmesini isteyeceğim son insanlardan birini kırmışım ben, işte sana bir hayat dersi daha... dostluğunuz yıllar devirse de, sen o yıllara güvenmeyip hep özenli davranmalısın arkadaşına, hele de arkadaşın emo gibi dostsa, kardeşse... şu  33 yıllık ömrümde en çok güldüğüm anların ortağıdır emo, ya aslında biz üç kişiydik ama bu hikaye uzun, ben sana sonra anlatırım... ilerde kordon da gezerken, sana ömerağa diye bir cafe göstereceğim, işte o cafenin en arka masasında her gün üç kişi, hayatımızın daha başında ne kahkahalar attık, neler konuştuk ve neler taşıdık geleceğe bir bilsen... ve yine bu üç kişinin, tesadüf müdür bilmem, oğulları var şimdi, daha doğrusu aslı teyzenin bora sı var, o abiniz. sen de abi oluyorsun yaklaşık 10 gün sonra, emel in aras ı geliyor. acaba kozmik bir şey mi, siz bizden bayrağı alıp ne maceralar yaşayacaksınız???? kız tavlamaya tatillere mi gideceksiniz, kordon da, istiklal de bira mı içeceksiniz??? bize de gece yarılarına kadar yollarınızı beklemek mi düşecek? bak neler anlatmış sana emel teyzen, anlatamadıklarını aras ı karşılamaya gittiğimizde öğrenirsin;



Canim yegenim Poyraz,
Tam 22 yasindaydi annen tanistigimizda..Hayat dolu, piril piril mavi gozlu, havali ve bilmis tavriyla...Zaman icinde samimi olduk ve ne kadar iyi bir dost oldugunu gosterdi bana. Ben Istanbul da calisacagim diyerek ideallerinin pesinden gittiginde cok uzulmustum. Cunku daha doyamamistim ona..ama ne olursa olsun ne yasarsa yasasin hep bir telefon kadar uzaktaydi bana.
Birlikte cok guzel zamanlarimiz oldu. O kadar gulerdik ki..sen buyuyunce hepsini anlatip kafani sisirmeyi dort gozle bekliyorum:))
Inan bana cok buyuk zorluklar, uzuntuler yasadi annen. Ama cok inatciydi, hic pes etmedi. Hic bir aci, hic kimse alt edemedi onu. Cunku savascidir senin annen, haksizliga tahammul etmez, asla kendini birakmaz. Bir o kadar da idealisttir, hirslidir, calismayi sever. Hatta oyle ki, asla bu kadar anac olabilecegini ve en sevdigi seyden calismaktan vazgecip kendini birine bu kadar adayabilecegini dusunemezdim.
Sana hamile oldugunu ogrendigimizde ne kadar sevindigimizi anlatamam. Iste o andan itibaren her sey degisti annenin hayatinda..Her sey geride kaldi sadece sen ve ailesi vardi artik. O susu pusu seven, gezme tozma meraklisi:)), hirs kupu annen gitti yerine dunyanin en fedakar insani geldi. Sen onun hayati, en buyuk ideali oldun bir anda..hele seni kucagina aldiktan sonra..inan bana cok az insan cocugu icin bu kadar fedakarlik yapar.
Maalesef ben sen buyurken yaninda olamadim. Uzakta oldugum icin sadece belli donemlerde senin o guzel yuzunu, mavis gozlerini gorme firsati bulabildim. Gelisimini, ne kadar harika bir cocuk oldugunu, neseli bagarislarini ancak annenle rutin telefon konusmalarimizla, fotograflarina bakarak takip edebildim. Ama sen buyudukce sana olan sevgimde hep buyudu ve buyumeyede devam edecek.
Ilk yasin kutlu olsun canim yegenim. Sen cok sansli bir cocuksun..her zaman annenin, babanin, ailenin ve teyzelerinin goz bebegi olacaksin. Umarim bahtinda, talihinde hep acik olur.
Izmir'deki kivircik teyzen
Emel Hotan







poyraz, büyüyene kadar yüz bin kere dinleyeceksin ama hikayeyi yine anlatayım, birgül teyzen senin doğumuna girdi, kaçak bir fotoğrafçı asistanı olarak ve doğumunu kayda aldı... seni ilk o gördü, öffff öyle bir çığlık attı ki:)))) ( zaten biliyor olacaksın bunları okuduyor oldugunda yüzü güzeldir, kendi güzeldir, içi güzeldir ama sesi berbattır teyzenin:)))) ) hastane inledi... sen dünyaya geldiğinden beri yanyanasınız, biliyorum ki hep de öyle olacaksınız.... o kadar şanslısın ki, bugün bir kez daha anladım ve senin de minikliğine rağmen anladığını biliyorum, ondan bu şımarıklığın... dilerim hiç olmaz ama olursa kötü günlerin, senin de yanında birgül teyzen gibi omuz omuza durabildiğin arkadaşlar verir sana hayat, bezgin günlerini gülümsemesi, bir sözü ile değiştirecek arkadaşlar... benden sana en büyük anne mirası teyzelerin oğlum. onlar yanında var oldukça sana hiç kimse hiç bir şey yapamaz... bu arada, birgül teyzen eben sayılır, o yüzden ebeni hitap alan herhangi bir küfür duyarsan kafa göz dal, kimseyi teyzene küfrettirme oğlum!!!!
şimdi sahne ebe' nde:))))


Sevgili Poyraz,

2007 yılında hayatımın gerçekten en çalkantılı döneminde tüm fırtınaları durdurabilecek dindirebilen tek insan benim için canımın içi  arkadaşım , sen daha şanslısın annen BERFİN..
Hayatımda o kadar kritik zamanlarda yanımda oldu ki, geriye bakınca bu nasıl bir mücize benim için diye düşünmemem imkansız..
Herzaman çok iyi bir dost, arkadaş, bazen anne, bazen kardeş, bazen cocuk, bazen,  bazen sadece hiçbirşey yapmasa da varlığı..
Sana duygularımı anlatabileceğim en güzel yol hissettiklerimi paylaşmam galiba, hani insan en mutlu, en dargın, en kızgın, en üzgün, en şımarık, en nobran, en en en lerini yaşarken bunları hep ilk  biriyle paylaşmak ister ya annen  benim için o kişi..ve hep o olacak…
Bunun için tabii ki anneannen Şenel Yazıcı ( Allah Rahmet Eylesin ve nur içinde ,huzur içinde uyusun) ve deden Nesim Yazıcı ya (Allah uzun ,mutlu, huzurlu ömürler versin) sonsuz minnettarım.
Onları herzaman ailem olarak hissettim dayın Çağdaş ı kardeşim Nesim Amcayı amcam ,Şenel Teyze yi sanki hep tanıyomuşum gibi teyzem olarak gördüm görüyorum..
Zira baban Yener ve ailesi o kadar değerli insanlar ki hep kendimi onların yanında sadece bir arkadaştan daha ileri hissediyorum..

Aslında herşeyin o kadar güzel olduğu bir ortamda senin gelişinle bir parçanın eksik olduğunu anlamamız bizi /beni çok şaşırttı.Herşey çok güzel sanırken tüm güzellikler bir kenara itildi.Gerçek büyü senle aslında hayatımıza girdi..

Berfin ilk bebek beklediğini öğrendiğinde ve bunu benle paylaştığında çok heyecenlandım ama arkadaşım için çok endişelendim.Miğdesi çok bulanacak mi, nasıl bir hamilelik geçirecek, üzülmemesi, sıkılmaması lazım, kilo alıcak mı,.v.s. kuruntularım oldu.Ama annen fiziken ve ruhen ne kadar zor günler geçirsede tek çabası bunları sana hissettirmemek oldu ve şimdi senin güzel ve gülen gözlerini gördükçe ne kadar başarılı olduğunu hepimiz hissediyoruz. Sonra ilk ultrason görüntülerin ve fotograflarını gördüğümüz zaman bir süre konuşamadım ve seni ilk ne zaman kucağıma alabileceğimi hesaplamaya başladım.

Sen  hayata ilk gözlerini açtığında seni ilk ben gördüm ve ilk gördüğüm şey buydu ,huzurluydun, mutluydun,ağlarken bile mutluydun, ciğerlerine aldığın yakıcı oksijen seni ağlatsada sen gözlerinle gülüyodun.Belkide oksijen değil benim çığlıklarım seni korkutmuş olabilir :)))

Bizim seninle farklı bir bağımız var aslında ve ben o bağın çok güçlü olduğunu biliyorum.Biz seninle bir ilki paylaştık, sen ilkdefa gözlerini açtın , bense ilk defa hayata gözünü açan o güzel gözlere baktım.Senin için ne kadar anlamlı olacak/oldu bilemiyorum ama inan benim için
hayatımın en güzel günüydü ve ben  bu günü bir fotografcının asistanı olarak kaçak girdiğim doğumhanede çığlık çığlığa yaşadım..

Seni annenin yanına verdiklerindeki bakışmanız senin birden ağlamayı kesmen ve onu koklaman gerçekten bir mucizeyi yaşamaktı.

Sanki dün gibi ama artık 1 yaşındasın ve bizi tanıyosun.Tabii ki en çok da beni…:)))Çok şanslı bir bebeksin çünkü erafında seni gerçekten tüm kalbi ile seven kocaman bir ailen Birgül, Feyza, Aysegul, Esra ,Çiğdem , Kübra, Serap v.s.. birsürü teyzen var.Bunların hepsi sana ilerde avantaj olacak, hepimiz seni ayrı ayrı çok sevdiğimiz için eminim sende ayaklarını oynattığın gibi bizi ve tüm dünyayı ayağının ucunda oynatacaksın.

Bunları sana neden anlatıyorum biliyomusun?? hayat sana tüm ömrün boyunca iyi ,kötü bütün nimetlerini sunacak, ama sen hep bir adım önde olacaksın
Allah seni bu hayata o kadar güzel bir yerde ve zamanda ,  hayatımızın en güzel , en kıymetli ve en nadide bir yerine oturttu ki bu yerin sarsılması imkansız.

Canım bebeğim bak 1 yaşında oldun .Zaman senin için nasıl geçiyor bilemiyorum ama bizim için çok çabuk geçiyor.Ben mümkün olduğunca çok sana zaman ayırmayı istiyorum.Çünkü seni çok özlüyorum.Heyecan içinde herbirimiz doğumgününü en güzel şekilde kutlamak için çalışıyoruz.

Senin dünyanın en yakışıklı, en akıllı , en sevimli, en sağlıklı, en mutlu,, v.b.. özelliklerine sahip bir bebek olduğunu biliyorum.Belki başka kardeşlerinde olucak ama sen herzaman bizim ilkimiz olucaksın bunu asla unutma.Nerden mi biliyorum, çünkü bende ilk çocuğum:))))

Asla unutmanı istemediğim bir şey var ; ne zaman ihtiyacın olursa bir nefes uzağında olucam.

Seni çok seviyorum bebeğim….Nice mutlu yıllara….Doğum günün kutlu olsun…
EBE Birgül….



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder