20 Aralık 2011 Salı

oğlum, mucizem 1 yaşında !!!

insanların hayatlarında bir sürü önemli tarih vardır, benim de var... doğumgünüm, sevdiklerimin doğumgünleri, evlilik yıldönümüm, maalesef annemin ölüm tarihi gibi... ama 20 aralık bambaşka bir tarih benim için, 20 aralık' ta saat 08:31 de poyraz' ım dünyaya geldi. olanca güzelliği ve muhteşemliği ile bana geldi, bize geldi... birtanecik doktorum Can Şener pıııt diye çıkarıverdi onu karnımdan, dokuz ay beslediğim, koruduğum, esirgediğim yerden...

ilk görüşte aşktı, ilk muayeneleri yapılırken kafamı çevirdim ve baktım oğluma, dünya durdu o an... aşık oldum ben, hem de öyle bir aşk ki... sonra yanıma getirdiler, yüzü yüzüme değdi, ağladım... kokladı beni ve ağlamayı bıraktı, sanırım o da benim aşkıma karşılık verdi. bir senedir sürüyor beraberliğimiz, her duam, her dileğim bu birlikteliğin uzuuuuun yıllar sürmesi üstüne... bütün hayallerim onun için, onunla ilgili... zaten anne olmak da bu bence, başka biri için yaşamak, başka biri için dua etmek, başka biri için, başka biri ile ilgili hayal kurmak...

hayat da ikiye ayrıldı 20 aralık 2010 tarihi itibari ile, poyraz dan önce ve poyraz dan sonra... öncesini hatırlamıyorum aslında, unutturdu poyraz herşeyi. bu da bir sihri belki de bebeklerin, hayatı zorlaştırıyorlar zorlaştırmalarına ama öyle güzellikler, öyle mucizeler getiriyorlar ki insan anne olmadan önce neler yaptığını, neler yaşadığını, nasıl biri olduğunu hatırlamıyor. silip atıyor bebekler geçmişi, çünkü hayat onlarla bambaşka bir anlam kazanıyor, mucizevi bir anlam.

benim oğlum da hayatıma anlam getirdi, zaten yanıma ilk getirdiklerinde de ona sözüm bu oldu; HAYATIMIN ANLAMI... ağladım o dakika, mutluluktan, korkudan, güzelliğinin verdiği sarhoşluktan... o yokken yarımmışım, tam oldum. sabırsızmışım, sabretmeyi öğrendim, sinirliymişim sakinleştim. çocukmuşum ANNE oldum. kokusuyla uyumak, ipekten tenine dokunmak, gözlerinin içine bakmak güç veriyor bana, umutlandırıyor yaşama dair. minik yumuk elleri ile saçlarımı çekiyor gülüyorum, yüzümü tırmalıyor ellerini öpüyorum, pofuduk ayaklarını yanaklarıma dayıyorum. bazen daralıyorum, bazen deliriyorum ama saniyenin onda biri sürmüyor bu duygularım. çünkü anneyim, oğlumun annesiyim, gönüllü kölesiyim ömrümün elverdiği sürece...

şimdiye gelirsek, poyraz ım, bir yıldır bizimlesin aslında bir yıl dokuz aydır benimlesin... iyi ki varsın, iyi ki gelmişsin... sen mavi gözlerini dünyaya açtığın an, beni ve babanı dünyanın en mutlu iki insanı yaptın, bizi büyüttün bir anda, olgunlaştırdın, başkalaştırdın... sihrin evin her yerinde dağınıklığın ile birlikte:) kalplerimizi fethettiğin gibi, o minnak eşyalarınla evimizi bile ele geçirdin. hayatın hep bu bir yılda olduğu gibi gülücüklerle, neşeyle ve etrafında bir dolu seni seven insanla geçsin... yüzünde o kocaman gülümsemen ile dolaş, keşfet hayatı. hayat da hep gülümsetsin seni, uğraşa uğraşa uzanıp aldığın her nesne gibi çalış didin ve ulaş her istediğine...

ama en önemlisi şunu bil;
annen ve baban olarak seni dünyadaki herşeyden çok seviyoruz, her zaman da seveceğiz... seninle gurur duyuyoruz her zaman da duyacağız... senin için hiç bir fedakarlıktan çekinmeyeceğiz, gocunmayacağız... her zaman arkanda olacağız, ihtiyaç duyduğunda seslenmen yeterli, yanında bulacaksın bizi.

bugün ise bir yaşına basmanı kutlayacağız minik yavrum, güzel kuzum. keyifle büyümeni izleyeceğiz...


İYİ Kİ DOĞDUN HAYATIMIN ANLAMI, POYRAZ' IM, YAZI' M!!!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder