bu cumartesi uzun malikanesi terasında yeme içme halindeydik. bu davetin mevzu bahis olduğu hafta ben ve kankeytom birgül azıcık gergin ve limoniydik. sebebini sormayın vallahi ben de bilmiyorum, öyle saçma sapan şeylerden gerilip patladık işte. belki de zaman zaman olmalı böyle şeyler arkadaşlıklarda... daha sıkı bağlar için arada bir esnetmek lazım düğümleri öyle değil mi??? neyse işte, ben bu davete katılmayacağımı sert bir üslupla birgül sultana arz etmiştim, o da bana sert bir üslupla cevap vermişti, bak gülüyorum yazarken şu an. fakat feyza' nın beni iteleyip kaktırması ile ben, poyraz ve de feyzuş düştük yollara. bir de birgül' e barışma hediyesi olarak aldığım gümüş yüzük.
seyrantepe' ye vardığımızda birgül' ün arkadaşı serap çoktan gelmişti ve terasta muazzam bir sofra bizi, demir şekerinin artık kullanmadığı aquarium swing i ise poyraz efendi' yi bekliyordu. ben sofraya oturmadan bir fırsat bularak hediyemi verdim kankeytoma. işte biz bu yüzden iyi dostuz, o da meğerse gitmiş bana küpe almış!!! evet evet salağız biz:)
birgül ve ayşegül bizi muhteşem ağırladılar. ama biz de muhteşem yedik... önümüzdeki yaz uzun malikanesi' nde bir başka yaza merhaba partisinde görüşmek dileği ile der, son sözü resimlere bırakırım:)